Ev, ofis, kafe gibi yaşam alanlarımızı renk renk açan çiçekleriyle süsleyen Orkideleri insan oğlunun keşfetmesinin 17. Yüzyıla dayandığı düşünülmekte. Amerikalı bilim adamlarının Dominik Cumhuriyeti’nde 20 milyon yıl önce ölmüş bir arı fosilinin kanatlarında bu çiçeğin polenlerine rastlanmış olması tarihçesinin bu yıllara dayandığına dair de ışık tutabilir.
Bakımı
Orkide bakmak diğer bitkilere göre daha fazla özen gerektirebilir. Bu sebepledir ki günümüzde hediye edildiği kişilere “kıymetlisin ve özen istediğinin farkındayım” anlamını taşır. Ilık ve nemli ortamları seven bu bitki direk güneş ışığına maruz kalmaktan hoşlanmaz ancak gün ışığını sever. Yaz aylarının sıcak dönemlerinde haftada iki diğer dönemlerde haftada bir sulamanız yeterli olacaktır. Kireçli sudan çok hoşlanmayacaktır. Bu sebeple bir gün önceden dinlendirilmiş ya da içme suyuyla sabah saatlerinde sulamanız uygun olacaktır. Sulama yaparken köklerinin fazla suya maruz kalmamasına özen göstererek sadece toprağının nemlendirilmesini sağlayabilirseniz çiçekleri daha uzun süre kalacaktır. Orkideleriniz daha çok Aralık ve Mayıs ayları arasında çiçek açar. Bakımlarının itinalı yapılması halinde 2 ya da 3 ay çiçeklerini koruyacak ve size görsel şölen sunacaktır.
Budama
Budama işleminin genellikle eylül-kasım ayları arasında yapılması uygun olacaktır. Orkideniz çiçeklerini döktükten sonra budama yapmak için acele etmeyin, bir süre sapları yeşilliğini korumaya devam edecektir. Bu süreçte orkidenizi ısısı 16 derece olan serin bir yerde muhafaza edebilir ve püskürtme yöntemi ile dallarını nemlendirebilirsiniz. Çiçek dalı yeşilken kökünden yukarı doğru 3. Boğuma kadar sayarak 3. Boğumun 2-3 cm üstünden sapı kesilmelidir. Zamanla dallar kurur ve kahverengi odunumsu görünüme dönüşürse sapın gövdeye yakın yerden gövdeye zarar vermeden kesilmesi gerekmektedir. Çiçeğinizi budarken makas, bıçak gibi sapları kırıcı nesneler kullanmak yerine tek seferde kesmenizi sağlayacak falçata kullanmanız ve uygun olacaktır.
